Biz Kadınlar Birbirimizi Anlıyoruz | Ayşe Ebrar

Hamd âlemlerin rabbi olan Allah’a, salât ve selam da peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed'in ailesinin ve ashabının üzerine olsun.

Allah’ın izin verdiği meşru ölçüler içerisinde şer’i bir nikâhla evlenen kadın ve erkeğin hemen kendi hayatlarını yaşamaya başlayıp sanki hayatlarında ikisinden başka hiç kimse yokmuş gibi davranmaları asla doğru değildir. Çünkü onları o güne kadar yetiştirip büyüten ve onlar için başka hiç kimsenin yapamayacağı fedakârlıkları yapan anne babalarını ve onların yaptıklarını unutmak ve göz önünde bulundurmamak bir nankörlüktür. Anneleri onları karnında taşımış, büyük acılar çekerek dünyaya getirmiş, bütün bu zorlukların arkasından yavrusunu kucağına alarak ilk gıdası olan sütünü vermiştir. Bundan sonraki dönemlerde ise bıkmadan, usanmadan onu doyurmuş, üzerini temizlemiş ve her türlü ihtiyacını gidermiştir. Nice gecelerde yavrusu hasta ve uyumuyor diye uyumamıştır.

Evet, kabul edilmeli ki insanın en aciz ve muhtaç günlerinde yanında annesi vardır. Evlatlarını büyütüp artık fizyolojik ve psikolojik olarak kendi evlerinin yükünü taşıyabilecek bir olgunluğa ve güce kavuştuklarında evladından bir an dahi ayrı kalmak istemeyen anneler sadece evlatları mutlu bir yuva kurabilsinler diye onlar hiç tanımadıkları bir ailenin kızıyla veya oğluyla evlendirmektedirler. Belki de evladı evlenip başka bir evde yaşamaya başladıktan sonra ondan ayrılmanın onu ne kadar üzeceğini hiç düşünmemiştir bile. Kurmuş olduğu sofrasında artık onu görememek, yattığı odasında artık onun olmadığını bilmek, yıkadığı kıyafetlerin içerisinde artık evladının kıyafetlerinin olmadığını fark etmek, onun kalbinde ne kadar da büyük bir üzüntüye sebep olacaktır. İşte bütün bunlar anne babaya saygının ne kadar da önemli olduğunu gösteren fedakârlıklardır. Evlatlar anne babanın yaptıklarını hatırlamasa da Rabbimiz onlara Kuran’daki ayetleri ve Resulü’nün hadisleri ile hatırlatmaktadır. Evlatlar ebeveynlerin emeğine karşı nankör olsa da, Allah onların emeğine değer vermekte ve evlatlara onlara iyi davranmayı ve gönüllerini almayı emretmektedir.

“Biz insanı ana babasına iyi davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu zorluklar içerisinde (karnında) taşımıştır. Tüpten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için) önce bana sonra da ana babana şükret! Diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş ancak banadır” (31/Lokman,14)

Bilinçli Ve Şuurlu Bir Hanımın Eşiyle Nasihatleşmesi

İslam üzere yetişip şuurlu ve bilinçli bir hanımın, dünyanın geçim derdine düşmüş ve hayatın verdiği yoğunluktan dolayı hem kendi anne babasının hem de diğer akrabalarının kendisinden olan beklentisini göremeyecek kadar meşgul olan eşine şöyle demesi, o kadının güçlü bir empati yeteneğinin olmasından ve erdemli oluşundandır;

“Biz seninle anneni terk edilmiş gibi bırakmak yerine sanki bir oğlu varken bir de kızı olmuş gibi hissettirsek belki seni paylaşmanın üzüntüsünü hafifletebiliriz."

Benim annem böyle şeyleri hesap etmez deme, unutma ki kadınlar hangi yaşta olurlarsa olsunlar sevip değer verdikleri kişiden sevgi ve değer görmek isterler, eğer bunu göremezlerse içten içe üzülerek ya öfkelenip söylenirler veya sessizce kahırlanırlar. Belki evladı hakkında etrafa bir şey demez ama kalbinde kırgınlık oluşur kalır.

Aşkım, eğer daha iyi olacağını biliyor isen bazen annene az bile olsa bensiz de gitmeni sorun etmem. O seni çağırmadan ansızın gir kapısından “Ben geldim annem, seni özledim.” de ona sarıl ve otur sofrasına ona geçmişteki seninle olan günlerini tekrar yaşat.

Sanki o evden hiç gitmemişsin gibi çıkart çorabını ceketini, uzan kanepesine ya da git onunla mutfağa yardım et ona, “Annem seninle ne içelim?” diye sor ona. Ona öyle bir davran ki senin onun geçmişte sana yaptıklarını unutmadığını ve hala onu sevdiğini anlasın, mutlu olsun ve bize dualar etsin.

“De ki gelin rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım; Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana babaya iyilikte bulunun” (En’am,151)

Ebu Abdurrahman Abdullah Bin Mesud (ra) anlatıyor Peygamberimize “Allah’ın en sevdiği amel nedir ?”diye sordum, peygamber  “Vaktinde kılınan namazdır” buyurdu. “Sonra hangisidir” dedim. “Anne babaya iyilik etmektir” buyurdu. “Sonra hangisidir” dedim “Allah yolunda cihad etmektir” buyurdu. (Buhari, Müslim)

Bu ayetler ve hadis zaten sana anne babana iyilik etmeni ısrarla tavsiye etmiştir. Belki babalar anneler kadar duygusal değildir ama onun duasını da almayı unutma. Ancak anneler çocuklarıyla daha fazla duygusal bağ kurdukları ve çocuklarına emek harcadıkları için onların hakları daha çoktur ve ödenmez.

Bir hadiste gelen rivayete göre bir kişi “Ey Allah’ın resulü! Kendisine iyi davranılması gereken kimdir, diye sordu Rasulullah (sav) “Annen sonra annen, daha sonra yine annen, sonra baban sonra da en yakın olan akrabandır” buyurdu. (Müslim, Birr, 2)

Aşkım, konunun başında söylediğimiz gibi sen evimizin kavvamısın onun için annen ve benim aramın iyi olması senin bizi iyi idare etmene bağlıdır.

Kavvam ise, annesi ile eşinin arasında kalan ya da “ne haliniz varsa görün” diyen kişi değildir. Onlar arasında Allah’ın kendisine verdiği kavvam yetkisini kullanır. Ondan dolayı annenin ve benim sözümüzü ve sorunlarımızı dinleyip sonra da Allah’ın razı olacağı sözü söylemeli ve aramızda doğru olan kararı vermelisin ki hakkıyla kavvamlık yapmış olasın.

Biliyorum ki kavvam olarak senin işin zor, annen “oğlum” deyince ben de “bey” deyince ikimize de yetişmek zorunda kalıyorsun. Ama sen de insansın tabii ki biraz nefes almak kafanı dinlemek istersin. Böylesi zamanlarda ise kızıp bağırmadan annen ve bana “ben sizi seviyorum ama lütfen aranızda nispet yapacağız diye beni yormayın, bana acıyın ve aldığım kararlarıma da saygı gösterin ve fırsat verin biraz kafamı dinleyeyim” diyebilirsin. “Sen annemsin sana itaati Rabbim bana emretti, sen de eşimsin ve Allah’ın bana emanetisin ikiniz bana yardım edin ki, ben her ikinize de Allah’ı razı edecek şekilde davranabileyim” demelisin ve bize Allah’tan korkmayı ve hesaba çekileceğimizi hatırlatmalısın ki bizler de unuttuğumuz görevlerimizi hatırlayalım.

Bilinçli Ve Şuurlu Bir Annenin Oğluna Nasihati

Sevgili oğlum, seni bana nasip eden Rabbime hamd olsun. Rabbim seni bana sağlıklı bir şekilde yetiştirip büyütmeyi nasip etti, şimdi ise artık büyüdün evlendin, yeni bir hayata başlıyorsun ve artık kendi evinin reisi oldun, ben ise senin mutlu ve huzurlu bir yuvanın olmasını istiyorum. Yavrum bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her işinde Allah’ın rızasını gözet. Bir gün hem ailene hem de diğer insanlara yaptığın, söylediğin her şeyin hesabını vereceğini unutma, eşin sana Allah’ın emanetidir. Allah’ın emanetini onun razı olduğu şekilde gözet, ona yaptığın her muamelenden dolayı Rabbine hesap vereceksin. Onda hoşlanmadığın davranışlar görürsen ve hoşuna gitmeyen sözler duyarsan hemen onda hoşuna giden şeyleri gözünün önüne getir. Şeytana fırsat verme.

“...onlarla iyilikle geçinin, şayet onlardan hoşlanmazsanız (acele etmeyin) umulur ki hoşlanmadığınız bir şey de Allah çokça hayır kılar.” (Nisa,19)

Unutma oğlum, senin eşin bütün sevdiklerini bırakarak senin hanımın olup seninle yaşamayı tercih etmiştir. Sen de onu hayal kırıklığına uğratma, çünkü o seninle evlenirken senin onu üzebileceğini ve senin yanında mutsuz olabileceğini düşünerek değil, mutlu ve huzurlu bir hayat yaşamayı hayal ederek seninle evlenmiştir. Ona en güzel şekilde davranmış olmak için her davranışında Peygamberimiz’i (sav) kendine örnek al, onun eşlerine davranışını kendine model edin, oğlum bugüne kadar Rabbim seninle bizler arasında ve diğer akrabaların arasını soy bağı ile bağlar kurmuş ve sana bu bağları koruma konusunda da sorumluluklar yüklemiştir. Artık unutma ki bu soy bağının yanında bir de nikâh bağı ile kurulmuş bağların vardır. Nikâhla kurulan bağlarda sıla-i rahimin içine girer işte bundan dolayı eşinin anne babasına saygıda kusur etme. Onun bize nasıl davranmasını istiyorsan sen de onun anne babasına öyle davran ki, fırsat buldukça onları ziyaret et ve onlara ikramda bulun, sakın başkalarının yanında eşinin ailesini kötüleme.

Eşini ailesinde gördüğün kusurlarla yargılama, unutma ki böyle yaparsan aranızda sevgi ve muhabbet artar. Kendine yapılmasını istemediğin şeyleri sen de eşine yapma ve söyleme, gördüğün kusurlarını hemen öfkelenerek yüzüne vurma sabırlı ol, gerek kendi ailenin gerek eşinin ailesinin yanında hanımını küçük düşürecek sözler söyleme.

Eşinin senin yanında nasıl olmasını istiyorsan sen de öyle ol, temizliğine dikkat et, özellikle ağız ve ter kokusunun muhabbeti zedelediğini bil. Ailelerde meydana gelen geçimsizlikler genelde insanların önemsemediği küçük dediği şeylerin ihmali ile başlar. Muhabbet de kişinin hoşuna giden küçük davranışlarla ve tatlı sözlerle gelişir.”

Bilinçli Ve Şuurlu Bir Annenin Kızına Nasihati

Güzel kızım doğdun ve ne kadar da çabuk büyüdün. Artık evlenip yuvanı kurdun. Ben hem senden ayrıldığım için üzgünüm hem de bir taraftan sen gelin olup yuvanı kurduğun için mutluyum. Rabbim seni bize verdiği sağlıklı ve hayır üzere yetiştirmeyi nasip ettiği için ona hamdolsun. Bundan sonra hayatında Allah’ın rızasını gözeterek yaşa, yaptığın her şeyden söylediğin her sözden dolayı hesaba çekileceğini asla unutma. Yavrum sen artık baba evinden ayrıldın ve yeni bir ortama girdin. Ben de senin girdiğin o ortamda mutlu olman için sana bazı nasihatlerde bulunacağım.

Yavrum, hayatını Allah’ın seni gördüğü ve her halinden haberdar olduğu bilinciyle yaşa. Böyle yaparsan dünyada da ahirette de mutlu olursun. Kendine Peygamberimizin eşlerini ve kızı Fatıma’yı örnek edin.

Hatice gibi sadık vefalı ol, gerektiğinde Rabbin’in dini için malınla ve canınla her türlü fedakârlığı yap ve eşinin dünyalık ve ahiretlik hayırlı olan işlerine de destek çık.

Aişe gibi ilim alıp çocuklarına ve diğer kardeşlerine ilim öğretme konusunda gayretli ve azimli ol. Eşine Allah ve resulünün ön gördüğü ölçüde itaat etmekte kusur etme, ona itaat etmeyi kölelik zannetme, sen onun cariyesi olursan o da sana köle olur.

Rabbim’in onu senin başına kavvam olarak tayin ettiğini unutup onunla iktidarlık yarışına girme, onun sözleri Allah ve resulünün sözleri ile çelişmediği sürece ona itaat et. Unutma ki senin ona Allah için olan itaatin seni Allah’ın rızasına ulaştıracaktır. Sakın şeytan seni bu ecirden mahrum etmek için eşine karşı gelme noktasında kışkırtmasın. Yavrum, sen gerek eşinin gerek ailesinin hoşuna gitmeyen davranışlarına ve sözlerine karşı sabırlı ve hoşgörülü ol. Eşinin ailesi ile de iyi geçin. Eşinle beraber onlara gidip ziyaret ederek ve onlara gücün yettiği kadar hizmet ederek onların gönüllerini al. Unutma ki onlarla ne kadar iyi geçinirsen kocanı da o kadar mutlu eder ve gönlüne girersin.

Eşinin istemediği kişileri evine alma. Kendin gıybetten söz taşımaktan ve her türlü ahlaki zafiyetten korunduğun gibi bu kötü ahlakları kendisinde barındıran komşulara karşı da temkinli ol, evinize gelen veya eşinin davet ettiği misafirlerine karşı güler yüzlü ol ve onlara ikramda bulun. Çünkü Allah misafire ikram edeni sever. Vaktinin kıymetini bil, işlerini bitirdikten sonra dünyalık ve ahiretlik konularda kendini geliştirecek dersler yapıp kitaplar oku ve faydalı aktiviteler ile meşgul ol. Haramlardan sakındığın gibi helaller ve mubahlar konusunda da israftan kaçın.

“Çünkü Allah israf edenleri sevmez” (Araf, 31)

Allah’ın sana belirlemiş olduğu rızka kanaat et. İmtihan gereği hayatında eksik olan şeylere odaklanarak sana vermiş olduğu şeylere şükretme fırsatını kaçırma.

Yavrucuğum, bizler aciz bir kul olmamıza rağmen birilerinin bizim yaptığımız hatalardan sürekli bahsettiği halde, iyiliklerimizi görmemesi ne kadar da zorumuza gider, değil mi? Bizler hatalı, kusurlu bir kul olduğumuz halde böyle bir davranış zorumuza giderken işlerinde her zaman adil, merhametli ve kullarının birçok maslahatını gözeten Rabbimize karşı böyle bir hareket ne kadar da çirkin, değil mi?

Yavrucuğum, sen rabbine karşı her daim şükreden bir kul ol. Unutma ki şükredersen Allah sana vermiş olduğu nimetlerini artıracaktır. Zira Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

 “Eğer şükrederseniz size nimetimi artırırım. Eğer nankörlük ederseniz de hiç şüphesiz azabım pek şiddetlidir” (İbrahim, 7)

Yavrum, Allah Rasulünün (sav) kadınların çoğunun kocasının iyiliklerine karşı yapmış olduğu nankörlükten dolayı cehennemde olacaklarını haber verdiğini unutma. Ben annen olarak senin ve ailenin mutlu olmanızı isteyerek sana bazı nasihatlerde bulundum. Eğer buna saatleri Allah için dinler ve gereğini yerine getirirsen, eşinle yaşadığın güzel bir evliliğin ve mutlu bir yuvan olacaktır.     



 
Whatsapp Destek