Dijital Bağımlılığın Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Bağımlılık, bir maddenin/nesnenin ruhsal, fiziksel ya da sosyal sorunlara yol açmasına rağmen, o maddenin alımına/kullanımına devam edilmesi noktasında duyulan aşırı istektir. Bağımlılık,  tekrar eden davranışların beynimize iyice yerleşmesiyle bizi mutlu eder hale gelmesi ve sonuç olarak zihnimizin onu vazgeçilmez addetmesidir. Kısaca bağımlılık, kronik bir beyin hastalığıdır.

Yazıma bu tanımlarla başlamamın nedeni, bugün Avrupa ülkelerinde teknolojik cihazlara olan bağımlılığın, madde bağımlılığı ile eşdeğer tutulmasıdır. Ehli kitabın karış karış takip edildiği çağımızda[1] kendini İslam’a ve bu ümmete nispet edenler, teknolojik aygıtların bilinçsiz bir şekilde kullanılması konusunda da onlardan geri kalmadı. Ne yazık ki bu konuda da geldiğimiz nokta, ele alıp araştırmalar yaptığımız da haklı çıkacağımız herhangi bir Avrupa ülkesi gibi.

Bu yazımda üzerinde duracağım konu dijital bağımlılık ve bağımlılığa götüren sebepler olacak. Nitekim kişinin bağımlı olma serüveninde yaşadığı bir süreç var. Gelin çağımızın hastalığı olan bu konuyu yakından tanıyalım.

İnsan eğlence ve hazza düşkün olarak yaratılmıştır. Günümüzde ise insanda var olan bu duyguları kamçılayan birçok uyarıcı bulunmaktadır. Bunlardan en tehlikeli olanı ise teknolojik aygıtların bize sunduğu sosyal medya hesaplarıdır. Adanın “sosyal" olduğuna bakmayın,  aslında bilgisayar, tablet ya da telefonları kapatır kapatmaz, kişiyi yalnızlaştıran bir mecra burası. Camın diğer tarafından sanal bir kişilikle kurduğu iletişimsizliği, iletişim olarak adlandıran bir mecra.

Eğlence ve hazza düşkün olmasıyla birlikte insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellikler: sınırlarını zorlayabilen, mukayese yeteneğiyle iyiyi kötüyü birbirinden ayırt eden, görev saydığı bir davranışı düzenli olarak sürdürebilen bir canlı olup güçlü bir iradeye sahip olmasıdır. İnsan dışındaki canlılar Allah Teâlâ tarafından kodlanmış olarak yaşar, hepsi kendine verilen görevi ifa eder, fakat insan güçlü iradesiyle sınırlarını zorlar. Bu özelliğiyle yaratılmışların en şereflisi eşref-i mahlûkattır. Kendinde var olan potansiyeli hayır üzere kullandığında Allah'ın yeryüzünde güç ve temkin verdiği halifesi olma yolundadır.  Fakat en basit insani vasıflarını kaybedip kullanmadığında insan esfel-i safiline düşer, hayvanlardan daha aşağı olur.

Peki, insan dışındaki diğer canlılarda görülmeyen bağımlılık neden böylesi bir donanıma sahip insanda görülür?

Beynimizde ödül devresi denilen bir bölge vardır. Bu bölge insanın yeme, içme, övülme, iyilik yapma gibi durumlarda harekete geçer ve mutluluk hormonu dediğimiz dopamin hormonunu salgılar. Bu hormon insana büyük bir haz verir. Diğer canlılardan aklıyla üstün olan insan, bunun farkına vardığında, hazzı sürekli hale getirme adına farklı şeyler geliştirir. Haz duyduğu o şey tekrar eden davranışa dönüşür ve böylece bağımlılık başlamış olur.

Aslında insanlık çağlar öncesinden neyse bugün de öyledir. Onu farklı kılan kullandığı araçlar olmuştur. Geçmişte kullandığı araçlarla sınırlı şeylere ulaşabilen insanın bugün ulaşabildiği araçlar genişlemiş, gelişmiş ve amaç halini almıştır.

Tarihten günümüze insan potansiyelinin farkında olan küresel güçler kendi hegemonyaları için insanı varoluş nedenini, dünya yolculuğundaki görevlerini düşünmeyen, haz odaklı, seküler bir varlık haline getirip hayatı yiyip içmeden ibaret görmesine sebep olmuşlardır. Bunu yaparken de çocukluk döneminden başlamanın kendilerini başarıya daha çok ulaştıracağının farkındadırlar. Ashab-ı uhdud kısasında yer alan, sihirbazın yaşlanması sebebiyle bir çocuğa bildiklerini aktarma isteği buna örnektir.  Günümüzde sihirbazların yerini alan medyanın, hem çocukları ifsada yönelik yayınlar yapması hem de eğitim ve öğretim verdiği düşünülen okulları (!) halka pazarlaması da bu konuya dahildir.

Çocukların erken yaşta bilgisayar oyunlarına ve bilinçaltı mesajlar veren çizgi filmlere maruz kalmasın da ne gibi sakıncalar vardır?


Alnımızın hemen arkasında bulunan ön beyin insan için hayati önem taşır, bu kısım hasar gördüğünde insan irade yeteneğini kaybeder, hazzı erteleyemez ve nefsini dizginlemek/ temizlemekle emrolunduğu halde[2] dizginleri nefsine verir ve onun kölesi haline gelir.

Çocuklar beyin gelişimi tamamlanmadan doğar, dolayısıyla çocuklar da ön beyin denilen bölge zayıftır bu yüzden bakıma muhtaçtır. Gençlik döneminde yani yirmili yaşlara kadar beyin gelişimi artmakla birlikte tamamlanmaz ve bu yaşlarda irade tam olarak olgunlaşmamıştır. İnternette hepimizin maruz kaldığı türlü değişken ve uyarıcılarla beynimizin baş etmesi çok zordur ve bu durum henüz olgunlaşmamış beyne ve dolayısıyla olgunlaşmayan iradeye sahip olan çocuklarda çok daha fazladır.

Yetişkinlerde beyin, bu kadar uyarıcıyı bir karmaşa olarak algılar ve karmaşıklık arttıkça kişi şuurlu değil duygusal kararlar alır. Duygusal düşünme ise bir bakıma iradesiz düşünmedir, zihnimizin birçok uyarıcı ile meşgul edildiği böyle zamanlarda aslında hiç de açmayacağımız videoları izlerken kendimizi bulmamız kuvvetle muhtemeldir.

Erken yaşta teknolojik cihazlara maruz kalan çocuklar ilerleyen yaşlarında;

 -Derin düşünemezler,

- Beynin mukayese gücü düşer

- Yüzeyseldirler,

-Çocukluk dönemi de dâhil, ileriki yaşlarda dikkat eksikliği oluşur, odaklanmakta güçlük çekerler,

-Gerçek hayatla temas ortadan kalkar. Geçmişte doktor, mühendis olmak isteyen çocukların yerini,  Superman gibi olağanüstü güçlere sahip olduğunu düşündüğü kimseler alır.
 
Yukarıdaki maddeler, karşısındaki insanın duygularını okuma, hareketlerinden anlam çıkarma ve empati kurma gibi basit insani vasıfların eksik olduğu otistik çocukların özellikleri gibi görünüyor olsa da, bu konuya dikkat etmediğimiz takdirde otizm tanısı konmamış otistik nesillerin yetişmesi kaçınılmazdır.

Yeri gelmişken bu konudaki bir anımı anlatmak isterim. Dört yaşındaki oğlumla, akrabalarımızdan birinin, telefondan oyunlar oynayan, oğlumdan iki yaş büyük olan çocuğu, uzun bir zaman sonra görüştüler. Oğlum ona hal hatır sorup oyuncaklarını tanıtıyor, o sürekli etrafa bakarak sorulan sorulara kısa yanıtlar veriyordu. Bunun ekran bağımlılığından kaynaklandığı aşikârdı ve bu durum beni çok üzdü, ileriki yaşları için de kaygılandırdı.

Bilinmelidir ki teknoloji bağımlılığı veya bağımlılığı önleme konusunda çocuğa yönelik bir ıslah gerekiyorsa evveliyatında anne-babanın bu konuda ıslah olması/kendilerini düzeltmesi gerekir. Toplum aileden oluşur. Aile ise çocuğun bütün hayatına etki ettiği ilk basamaktır.

İnsan beyni çocukluk döneminde  “aynalama" sistemi ile çalışır. Çocuk, özellikle okul öncesi dönemden, ergenlik dönemine dek anne babanın davranışlarını takdir ve taklit etme eylemindedir. Esas öğrenmenin okuma ve yazma yoluyla değil, sosyal öğrenme ile gerçekleştiğini düşünürsek çocuğun yaşadığı sosyal çevrenin ve anne-babanın bu konuda büyük önemi vardır.

Ebeveynler olarak bu konuyu, kırmızıçizgimiz ve çiğnenmesine müsaade etmediğimiz hassasiyetimiz olarak görmeliyiz. Unutmayalım ki bir konuda hassasiyet edinmemiz hem bizi hem yakınlarımızı o konuda disipline eder. Bir konuda hassasiyet kazanmanın yolu ise o konunun kişinin dünyasına ve ahiretine vereceği zararı yahut sağlayacağı faydayı güzel bir araştırma sonucu öğrenmekten geçer.

Neler Yapılabilir?

Birçoğumuzun beton binalara hapsolduğu günümüzde, elbette uygun çizgi filmler izletilebilir. Fakat yaş ve süre aralığına dikkat etmek şartıyla.

Eğiticiler;

* 0-2 yaş aralığında her türlü teknolojik aygıtlardan çocuğun uzak tutulması gerektiğini söylüyor,

* 2-6 yaş aralığında ise günlük en fazla 15 dakika olması gerekiyor, aksi halde bu cihazlar çocuğu içine çekiyor, bu yaşlarda onlara çok cazip geliyor.

*6-9 yaş aralığında 30 dakika,

*9-15 yaş aralığında ise bir saate çıkarılabileceği kanaatindeler.

Evet, çocuklarımız dijital bir çağın içerisinde dünyaya geldiler fakat her şeyden önce çocuklarımıza bizlerin örnek olması gerektiğini bizim amaçlarımızın, yaşam gayemizin çocuklarında amaç ve yaşam gayeleri olacağını hatırda tutmalıyız.

Anneler çocuklarının ilk muallimi olduğunu unutmayarak, evde hayırlı bir ortam oluşturmalı, babalar evlerine girdiklerinde gerekirse telefon vb. cihazları belli bir sure bir kutunun içerisine koyarak çocuklarıyla oyunlar oynayıp sohbet etmelidir. Çocukların her yaşta ten temasına çok ihtiyaçları vardır. Anne baba çocuğu ile yeterince ilgilenip sarılma, öpme, okşama gibi ten teması kurarsa sağlıklı bir birey yetişeceği umulur.

Onlara küçük yaşlarda manevi değerler anlatılıp çocuğun da bu değerlerin evde yaşandığını müşahede etmesi, ergenlik döneminde yaşanan problemlere yardımcı olur. Eğer ergenlik döneminde teknolojik aygıtlar ile ilgili sorun yaşayan aileler varsa, kararlı bir şekilde, aynı zamanda dayatma ve cedel olmaksızın bunun, onların dünyalarına ve ahiretlerine olan zararları anlatılmalı ve onu hayra yönlendiren programlar, meclisler onunla birlikte istişare edilerek oluşturulmalıdır. Çocuğun ergenlik döneminde en çok ihtiyaç duyduğu, kendisine güzel bir örneklik oluşturup onlara rol model olan abi, ablaları ile vakit geçirmesini sağlamakta ebeveynlerin işlerini kolaylaştıracaktır.


Ayrıca çocuğu ödüllendirme veya cezalandırma yöntemlerinde[3] teknolojik cihazlar kullanılmamalıdır. Aksi halde çocuk bunları ulaşılmaz olarak görüp kendi içinde büyük bir arzuya dönüştürebilir.

İnsanda var olan iradenin misali vücudumuzdaki kasların misali gibidir. İradede çalıştıkça, kullandıkça güçlenir. Bu konuda zaaf içerisinde olduğunu düşünen ebeveynler kendilerini ıslah etme konusunda çaba harcamanın, kafa yormanın Allah'a yakınlaştırıcı bir unsur olduğu şuurunda olmalıdırlar.

Son olarak çocuklarda teknolojik cihazlara bağımlılığı önleme metodunun, her çocuğun sosyal çevresine, yaşına ve mizacına göre değişiklik gösterebileceğini unutmamak gerekir. Bu yazımda teknolojik cihazların zararlarını ve çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini açıklamaya çalıştım. Bunun yanında çocukluk ve ergenlik çağındaki çocuklara ebeveynlerin göstermesi gereken muamelelere bir nebze değindim.

Rabbimiz bizleri öğrendikleri ile İhlas üzere amel edip sahabe nesli gibi tertemiz nesiller yetiştirmeye muvaffak kılsın.

 
 
[1] Buhari
[2] 91/Şems,9
[3] İlerleleyen yazılarımızda inşaallah bu konuyu ele almaya çalışacağız.
Whatsapp Destek