Dürtü Kontrol Bozukluğu

Âdemoğlu Allah teâlâ tarafından değerli ve şerefli kılınmış[1], yeryüzündeki bütün canlılar onun için yaratılmış ve ona boyun eğdirilmiştir[2]. Bunun sebebi, Allah teâlâ’nın kullarına diğer canlılardan farklı olarak vermiş olduğu akıl ve bu akılla doğruyu yanlıştan ayırt edebilme yetisidir. Fakat doğruyu bilmek, ona yönelmekle her zaman aynı düzlemde, birbiriyle paralel olmayabilir. Doğruyu seçip, kabul etmek içinde, dünyanın aldatıcı çekim gücüne karşı, kişinin güçlü bir iradeye ihtiyacı vardır. Kişi irade dediğimiz mekanizmayı kullandığı oranda, Allah teâlâ’nın razı olduğu, Müslümanca, kaliteli bir yaşam sürebilir. İradeyi kullanmak ise kişide var olan dürtüleri kontrol etmekle mümkündür. Bazı dürtüler vardır ki kişi yaşamını onlar olmadan devam ettiremez açlık, susuzluk dürtüleri gibi. Bununla beraber bazı dürtülerde vardır ki yenik düşüldüğünde yaşam anlamını yitirir. Kişi sonu hüsran olan dar bir geçime sürüklenir.
Bu yazımızda Allah teâlâ’nın inayetiyle, insanı hayvandan ayırıp onu şerefli kılan, irade mekanizmasını güçlendiren veya doğru kullanılmadığında öldüren bir kavramdan bahsedeceğiz; dürtü kavramı. Dürtüsellik olarak da bilinen dürtü kontrol bozukluğu, ileriye dönük birçok psikolojik hastalığı, hayatta başarısızlığı beraberinde getirir ve bu davranış bozukluğu genellikle erkeklerde kadınlara göre üç kat daha fazla seyreder.
Dürtüsellik Nedir?
 Kişilerde; davranışları planlama, istekleri erteleme ve kendini durdurabilme becerilerinde zorlanmayla kendini gösteren bir durumdur. Dur! Düşün! ve Harekete Geç! mekanizmasını çalıştıramama halidir. Kısaca dürtüsellik, sonunu düşünmeden harekete geçmektir. Sağlıklı bireylerin dürtü kontrol merkezleri her bir dürtünün/ iç sesin / eylem ve söylemin sonuçlarını tartar. Kendisine veya başka birine zarar verebilecek eylem ve söylemleri engeller. Dürtü kontrol bozukluğu olan bireyler ise, kendileri veya başkaları için açıkça zararlı olduğunu bildikleri belirli bir eylemi gerçekleştirme dürtüsüne direnemezler.
Yetişkinlerde Belirtileri Nelerdir?
  Dürtüsel olan bireyler genellikle yaptığı davranışlarda sonucu düşünmeden hareket eder, sabırsız davranır ve çok fazla risk alırlar. Bu kişiler düşünce ve davranışlarını frenleme konusunda zorluk çekerler. Sıra beklemede güçlük çeker, başkalarının sık sık sözünü keser, sorulan soruların tamamını dinlemeden cevaplandırırlar. Bu etkiler kişinin yaşam düzenini ve günlük yaşamını bozacak düzeyde olduğunda dürtüsellik durumundan bahsedilebilir.
Kişi sorumluluklarını önceleyemiyor, eylemin sonuçlarını düşünmek için eldeki bilgileri kullanamıyor, daha sonra elde edilecek daha büyük bir ödül için o an elde edilecek küçük bir ödülden vazgeçemiyorsa kişide dürtü kontrol bozukluğu vardır. Bu davranışsal ve düşünsel bozukluğu; öğrenme güçlüğü, karşıt gelme bozukluğu, depresyon gibi psikiyatrik sorunlar izleyebilir.
Çocukluklarda Belirtileri:
 Dürtüsel çocuklar sabırsızdırlar, kuralları uygulamaz, kurallara ve otoriteye karşı gelirler. Kendi kafalarına göre hareket etmeyi yeğlerler. Kendileri ve çevrelerindekiler için zararlı olabilecek fevri hareketleri, sınırları sürekli aşma eğilimleri ile bilinirler. Ayrıca bu çocuklar diğer çocuklarla birlikte olduklarında, örneğin; oyun oynarken, sürekli kendi isteklerinin olmasını ister, oyunu yönetirler. Kuralları kendileri belirler, kendilerine göre yorumlar, zaman zaman kuralları bozar ve oyunda hâkimiyeti ele geçirmeye çalışırlar. Böyle bir durumda diğer çocuklar oldukça rahatsız olur ve genellikle anlaşmazlıklarla oyun sonlanır. Arkadaşıyla oyuncaklarını paylaşamama, en iyisinin hep kendisinde olmasını isteme, yenilgiye tahammül edememe, sıra bekleyememe, sabır gerektiren durumlarda sabredememe dürtü kontrol bozukluğunun belirtilerindendir. Yine, hazzı erteleyememe, şiddet içerikli görüntüleri, oyunları ve oyuncakları çok sevme, engellenmeye tahammül edememe, istekleri yerine gelmediğinde ve bir sınır koyulduğunda ya ısrarla bu sınırı aşmaya çalışma ya da ağır öfke nöbetleri görülebilir.
Dürtüselliğin ileriye dönük zararları nelerdir?
1-Hayatlarında genellikle başarısızdırlar.
2-Yapacağı işleri hatırlamada, zaman yönetiminde, plan yapmakta, başladıkları işi bitirmekte, işlerini düzenlemekte zorluk çekerler.
3-Bu insanlar olgunlaşamazlar.    
4-Öfke kontrol güçlüğü çekerler.
5-Sosyal hayatta ya da aile hayatında tahammülleri azdır.      
6-Sürekli yeni bir iş bulur veya kurarlar.
7-Gereksiz ve düşünmeden para harcarlar.  
8- Empatiden yoksun olduklarında, İlişkilerini kolayca bitirebilirler.
9- Şiddet eğilimlidirler.                  
10-Olumsuz sosyal ilişkiler kurabilirler.
11-Herhangi bir konuda reddedildiklerinde saldırganlık gösterebilirler.
12-Sürekli yenilik arayışından dolayı aile hayatları sorunludur.           
13-Haz eksenli yaşamayı sevdiklerinden, kendilerine ve yaşadığı topluma faydası oldukça azdır.
14-Sorumluluklarını üstlenemezler.                
15-Sürekli haklı çıkma gayretleri vardır.
16-Dijital bağımlılık ve madde bağımlılığı görülebilir.
17- Dürtüselliğin beraberinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite görülebilir.
18- Odaklanmakta, iradelerini kullanmakta ve sevdikleri şeyleri ertelemekte zorluk çekerler.
Dürtüselliğin Çözümü Nedir?
Çocuklarımızın bazı zamanlarda istediği herhangi bir şeyi ertelemeliyiz. Bunu bilinçli ve kararlı bir şekilde yapmalıyız. Böylelikle çocuk hazzı ertelemeyi erken yaşta öğrenecek ve ileriki yaşlarında bu konuda zorluk çekmeyecektir. Unutulmamalıdır ki iyi ebeveyn olmak çocuklarımıza bütün imkanları sunan bir ebeveynlik değildir. İyi ebeveynlik çocuğu hayata en güzel biçimde hazırlamaktır.
Çocuklarımızı yalnızca refahımıza değil sıkıntımıza da şahit, ortak etmeliyiz. Örneğin aile içerisinde ekonomik problemler olduğunda çocuk ondan habersiz olmamalıdır. Hayatın acı ve tatlı yönlerini eşit şekilde idrak etmelidir. On-on iki yaşlarında yaz tatillerinde, çocuklar çalıştırılıp aile ekonomisine katkı sağlamalıdır. İstatistikler kırsal bölgelerde yaşayan çocukların kentsel bölgelerdeki çocuklara göre daha az dürtüsel olduğunu gösterir. Bu şüphesiz kırsal bölgedeki yaşam şartlarının ağırlığı ve çocukların erken yaşlarda aile yaşamına katkı sağlamalarındandır.
Çocuklar netlikten hoşlanır. Evde kurallar ve sınırlar belirlenmeli çocuğun istekleri kurallara uymuyorsa, sınırlar çiğneniyorsa bu çocuğa kararlı bir biçimde bildirilmelidir.
Çocuk dürtülerini kontrol edemediğinde dikkatini başka yönlere çekmek ve hazza ulaşmasını engellemek gerekir. Örneğin; günlük rutininin dışında çizgi film izlemek isteyen çocuğa oyun oynatarak dikkatini o noktaya çekmek gerekir. Fıtratı temiz her çocuk ebeveyni ile oyunu, çizgi filme tercih edecektir.
Çocuk istediği şey olmadığında tepkisel davranışlar sergiliyorsa kararlı ve tutarlı bir şekilde o an o şeyin yapılamayacağının bildirilmesi gerekir. Eğer bu konuda acziyet gösterilirse, çocuk bunu kullanacaktır. Ebeveynlerin bu konuda katı, despot tavırlarda sergilemeyerek meseleyi ego ispatına çekmemeleri gerekir. Böylece çocuğun şahsiyeti de zedelenmeyecektir.
Ambalajlı ve bol glikozlu gıdalar çocuklarda dürtüselliği arttırır. Dolayısıyla çocuğun, ruh ve beden sağlığı için mümkün olduğunca ambalajlı gıdalardan uzak tutulması gerekir. Güvenilir markaların ürünleri kontrollü bir şekilde az miktarda verilmelidir.
Farkındalık oluşturmak gerekir. Çocuğun engel olamadığı dürtülerinin kendisine veya başkalarına olan zararları anlatılmalı, Allah teâlâ’nın razı olduğu bir hayat yaşayabilmek için bu dürtülere yenik düşmememiz gerektiği anlatılmalıdır. Eğer çocuğumuza birey olduğunu hissettirerek karşımıza alıp anlatırsak anlatılanların tamamını anlayacak, amel etme konusunda bazen ebeveynini uyaracak seviyeye gelecektir.
Fırsat eğitimi ile çocuğa empati yeteneği kazandırılmalıdır. Örneğin, bir canlıya bilerek zarar verdiğinde onun canının nasıl acıdığı, kendisine yapılsa canı yanacağı anlatılabilir.
Doğru bir model oluşturmalıdır. Çocuğa yapılacak en etkili nasihat, ebeveynlerin ev yaşamlarıdır. Eğer evde plan, program, düzen hakimse ve çocuk sorumluluk sahibi ebeveynlerin varlığına şahitlik ediyorsa, aynalama sistemi ile kendisine de öyle bir rol oluşturacaktır.
Son olarak:
Allah teâlâ’nın “hevaya uymak” olarak tanımladığı dürtüsellik konusu, birçok psikolojik rahatsızlığı içinde barındırdığı ve bazı kişilik bozukluklarına neden olduğundan çok önemli bir konudur.  Müslümanların bu konunun cahili olması -uyaranların bu denli çok olduğu bir dönemde, hayatın; nefsani isteklerin peşinden koşmaktan ibaret olduğu yalanına inandırılmaya çalışılan bu çağda mümkün değildir. Ebeveynlerin kendilerine zarar veren dürtülerini iradesini güçlendirerek yenmesi, sonrasında çocuklarını çağın her türlü kirinden arındırarak, temiz fıtratları üzere yetiştirmeye gayret etmeleri öncelikli kulluk görevleri arasındadır.

وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذ۪ينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدٰوةِ وَالْعَشِيِّ يُر۪يدُونَ وَجْهَهُ وَلَا تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْۚ تُر۪يدُ ز۪ينَةَ       الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَلَا تُطِعْ مَنْ اَغْفَلْنَا قَلْبَهُ عَنْ ذِكْرِنَا وَاتَّبَعَ هَوٰيهُ وَكَانَ اَمْرُهُ فُرُطًا
“Sen de sabah akşam O'nun rızasını isteyerek Rablerine dua edenlerle birlikte sabret. Dünya hayatının (aldatıcı) süsünü isteyerek gözlerini onlardan ayırma. Kalbini bizi zikretmekten gaflete düşürdüğümüz, kendi hevasına uyan ve işinde aşırılığa gidene itaat etme.”[3]
 
[1] (17/ İsra 70)
[2] (67/ Mülk 15)
[3] (18/Kehf 28)
Whatsapp Destek