Hucurat Suresi Tefsiri 10. Ayet | Muhammed Fırat

Hamd, Âlemlerin rabbi olan Allah (celle celaluhu)’a aittir. Salât ve selam, kendisine itaat etmek ve yolundan gitmekle emrolunduğumuz âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah (celle celaluhu)’ın resulü Muhammed Mustafa’nın üzerine olsun.

“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’a karşı takvalı olun ki merhamet olunasınız” (Hucurat, 10)

“Müminler ancak kardeştirler.”

Ayet iki manaya gelmektedir ve her iki mana da doğrudur:

Birincisi: Kardeşlik sadece müminler arasında geçerlidir. Başkalarının arasında kardeşlik yoktur. Sadece çıkar ve menfaat ortaklığı vardır. O çıkar ve menfaat bittiğinde ilişkileri biter kardeşlik yerini düşmanlığa bırakır.

İkincisi: Müminler sadece kardeştir. Onların arasında sadece kardeşlik bağı vardır. Kardeşliğin dışında başka bir durum söz konusu değildir. Bu kardeşliğin gereği olarak müslüman toplumda asıl olan kural sevginin, barışın, yardımlaşmanın ve birliğin olması, anlaşmazlık ve çatışmanın ortaya çıkar çıkmaz kaldırılmasıdır.

İslam milletinin sisteminde asıl kural; tüm müslümanların yeryüzünde bir tek önderliğinin olması ve bir halifenin etrafında toplanarak tek vücut tek yürek olmalarıdır.

Yeryüzünün doğusunda olsun batısında olsun kim Allah’a ve Ahiret gününe iman ediyor ise o tüm müminlerin kardeşidir. Hiç şüphesiz bu kardeşliğin gerekleri ve sorumlulukları vardır. Allah (cc) müslümanların birbirlerinin haklarına riayet etmelerini, kalpleri birbirine kaynaştıracak, aralarındaki sevgiyi arttıracak ve ilişkileri sağlamlaştıracak işler yapmalarını emretmiştir.

Bu konuda Rasulullah (sav) de şöyle buyurmaktadır:


“Mü­minler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine karşı şefkatli davranmada bir vücut gibidirler. Vücudun organlarından biri rahatsız olduğunda diğer organlar, uykuyu kaybetmede ve acıyı paylaşmada ona ortak olurlar.”[1]

“Birbirinize haset etmeyin. Birbirinizin aleyhinde fiyatları kızıştırarak necş yapmayın (alışverişte birbirinizi aldatmayın) Birbirinize buğzetmeyin. Birbirinize sırt çevirip dargın durmayın. Birbirinizin pazarlığı bitmiş alışverişini bozmayın. Ey Allah’ın Kulları kardeş olun! Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, sıkıntı anında onu kendi haline tek etmez. Ona yalan söyleyip aldatmaz. Onu küçük görmez. (Üç defa göğsüne vurarak) Takva işte buradadır. Bir kimsenin müslüman kardeşini hor görmesi ona şer olarak yeter artar. Müslümanın her şeyi; canı, malı, ırzı müslümana haramdır.”[2]

“Bir müslümanın, din kardeşini üç günden fazla terk edip onunla küs durması helâl değildir. İki müslüman karşılaşırlar, biri bir tarafa, öteki öbür tarafa döner. Hâlbuki o ikisinin en hayırlısı önce selâm verendir.”[3]

“Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et. “Ey Allah’ın Resulü, mazlumken ona yardımı anladık ama zalimken ona nasıl yardım edeceğiz?” diye sorulunca Allah’ın Resulü şöyle buyurdu:  Onu zulümden alıkoyar, zulmüne engel olursun. Şüphesiz ki bu ona yardım etmektir[4]

“Mümin mümin için bir bina gibidir. Onlar birbirlerini tutarlar. (Rasulullah (sav) bunu söylerken parmaklarını birbirine geçirdi)"[5]

“Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin”

Müminler arasında aslolan kardeşliğin, yardımlaşmanın, dayanışmanın bulunmasıdır. Aralarında düşmanlığın ve savaşın olması kardeşliğe tamamen aykırıdır. O bakımdan müslümanla savaşmak en büyük günahlardandır. Ancak bu büyük günahı işlemek bile Müslümanlar arasındaki kardeşliği ortadan kaldırmamaktadır.

Önceki ayette de geçtiği üzere Allah (cc) kardeşlerin arasını düzeltmemizi emretmektedir. Bundan dolayı müslümanların arasını düzeltmek diğer Müslümanlar üzerine vaciptir.

Müminler sadece birbirlerinin kardeşleridir. İman bağı onları birleştirmiştir. Aralarında düşmanlık, kin, buğz ve savaş olması onlara yakışmaz. O halde, mü'min kardeşlerinizin arasını düzeltin. Aralarında ayrılık çıkma­sına ve kin ve nefretin etkili olmasına fırsat vermeyin.

Sonuç olarak; Allah ve resulü müminlerin birbirlerinin hukukuna riayet etmelerini ve kalpleri birbirine ısındıracak, sevgiyi arttıracak ve aralarındaki ilişkileri sağlamlaştıracak işler yapmalarını emretmiştir.

 “Allah’a karşı takvalı olun ki merhamet olunasınız”

Allah (cc) genel olarak takvalı hareket etmemizi emrederek müslümanların haklarını yerine getirmemin, onların arasını düzeltmenin ve takvalı olmanın rahmete vesile olacağını bildirmektedir.
İlahi rahmete mazhar olan ise dünya ve ahiretin bütün hayırlarını elde etmiş olur.

Velhamdulillahi Rabbil alemin…

 
 
[1] Muttefekun aleyh.
[2] Muttefekun aleyh.
[3] Muttefekun aleyh.
[4] Buhari, Tirmizi.
[5] Muttefekun aleyh.
Whatsapp Destek