Sanal Gerçeklik | Burak Eryılmaz

Teknoloji her geçen gün gelişimini devam ettirmekte. Karşımıza sürekli farklı şekillerde teknolojik gelişmeler çıkmakta. Bu gelişmelerden biri de sanal gerçeklik (VR) teknolojisi. Sanal gerçeklik, gerçek dünyanın dışında, dijital bir ortamda benzersiz deneyimler sunarak, kullanıcıları bir başka boyuta taşımayı hedefleyen bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Hedeflerine henüz ulaşmış değil. Belki bazı hedeflerinin yakınına bile gelmiş durumda değil şu an için. Biz bugün yazımızda sanal gerçeklik hedeflerine ne kadar yakın, nerelerde kullanıyor bunlardan bahsedeceğiz.

Sanal gerçeklik, bilgisayar teknolojisinin bir dalıdır ve genellikle özel bir başlık ve gözlük aracılığıyla kullanıcılara sunulur. Bu başlık ve gözlük, kullanıcının gerçek dünyadan tamamen soyutlanmasını sağlar, onu tamamen sanal bir ortama taşır. Kullanıcı, bu dijital dünyada etkileşime girebilir, nesnelerle etkileşime geçebilir ve sanki gerçek dünyadaymış gibi hissedebilir.

Sanal gerçeklik, ilk olarak 1960'lı yıllarda bilim kurgu romanlarında ve filmlerinde konu edilmeye başlandı. Ancak, teknolojinin o dönemdeki sınırlamaları nedeniyle gerçek bir şekilde hayata geçirilemedi. İlk adımlar, 1990'lı yıllarda atıldı, ancak o dönemdeki donanım ve yazılım kısıtlamaları, sanal gerçeklik deneyimini tam anlamıyla tatmin edici kılmıyordu.

2000'li yıllarla birlikte, bilgisayar teknolojisinin hızla gelişmesi ve donanımın daha güçlü hale gelmesiyle birlikte, sanal gerçeklik teknolojisi de büyük bir ivme kazandı. Özellikle son on yılda, sanal gerçeklik (VR) başlıkları, hafif ve etkili tasarımlarıyla popülerlik kazandı.  Çok geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından öğrenilmiş, denenmiş olsa bile henüz tam olarak kullanıcılar tarafından benimsenmedi.
           
Eğitim kurumları, öğrencilere tarihle canlı bir şekilde etkileşimde bulunma, uzak bölgeleri keşfetme veya karmaşık konseptleri anlama imkanı sunan VR uygulamalarını benimsemeye başladı. Aynı şekilde, eğlence sektörü de sanal gerçeklikle benzersiz deneyimler sağlayarak kullanıcıları kendilerine çekmeye çalışıyor. Lunaparklarda bulunan hız treni mesela. VR gözlük ve hareketli bir koltuk ile çok daha farklı mekanlarda hız trenine binme imkanınız olabiliyor. Uçurumdan aşağıya hızla inen bir hız trenine normalde denk gelmezsiniz fakat VR uygulamaları size bunları sunabiliyor. Bunun için gözlük, uygulama ve hareketli olan koltuğun çok iyi bir şekilde çalışması lazım ki gerçekten hislerinizi yoğun bir şekilde yaşayabilin.

Sağlık alanında da sanal gerçeklik önemli bir rol oynuyor. Özellikle psikoterapi ve rehabilitasyon süreçlerinde kullanılan VR uygulamaları, hastalara gerçek dünyada yaşayamayacakları deneyimleri yaşatma ve tedavi süreçlerini iyileştirme potansiyeline sahiptir.

Sanal gerçeklik, iş dünyasında eğitim, toplantılar, ürün prototipleri ve uzaktan iş birliği gibi birçok alanda kullanılıyor. Bu, iş süreçlerini daha etkili hale getirme ve maliyetleri azaltma potansiyeli taşıyor.

Meta ile ilgili yazmış olduğumuz yazımızda bahsetmiştik. Amerikan ordusunda bazı eğitim safhalarında sanal gerçeklik gözlükleri kullanılıyor. Şu an için VR gözlükler başlı başına yeterli olamayabiliyor bazı konularda fakat dışarıdan destekleyecek bir eşya ile çok etkili olabiliyor. Vermiş olduğumuz hız treni örneği gibi.

Sanal gerçeklik, sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda bir deneyimdir. Kullanıcılar, sanal gerçeklik dünyasına adım attıklarında, gerçek dünyadan koparılıp farklı bir boyuta taşınırlar. Hedeflenen budur. Bu deneyim, insanların duyularını zorlar, yaratıcı düşünceyi teşvik eder ve birçok alanda yeni fırsatlar yaratır. Bir korku oyununda sizi kovalayan kişi sanki gerçekten arkanızdaymış hissi verebilir. Ancak, bu deneyim aynı zamanda bazı soruları da beraberinde getiriyor. Örneğin, gerçek dünyadan kopma hissi, bazı kullanıcılarda baş dönmesi veya mide bulantısına neden olabilir. Bu yüzden şu an için bir bilgisayar, televizyon veya telefon gibi sürekli hayatımızda olabilecek bir teknolojik alet değil. Ağırlığı olsun baş dönmesine sebep oluşuyla olsun sürekli kullanımını zorlaştırıyor. Şu an için gündelik yaşamda kullanılacak bir aletten ziyade spesifik olaylara çözüm sunabilecek, işleri kolaylaştırabilecek veya ara sıra kullanılacak bir teknolojik alet konumunda.

Sanal gerçeklik teknolojisinin gelecekte nasıl evrileceği, şu anda tahmin edilemeyen bir durum. Ancak, artan yatırımlar, gelişen donanım ve yazılım teknolojileriyle birlikte, bu alanın daha da genişleyeceği ve gelişeceği kaçınılmaz gibi görünüyor. Nasıl ki 1960 yıllarında fikirler olmasına rağmen donanım, yazılım yetersizken bugün donanım ve yazılımın daha yeterli olmasıyla geliştiyse bu teknoloji gelecek için de bu söz konusu olabilir. Daha hafif, daha güçlü ve daha etkileşimli VR sistemleriyle birlikte, sanal gerçeklik, insan deneyimini şekillendirmeye devam edebilir. Şu an olmasa  bile gelecekte sanal gerçeklik teknolojisi, çok önemli bir noktada olabilir ve insan deneyimini olumlu yönde etkileyebilir.

 
Whatsapp Destek